Sadece bir halı bile yetermiş! #ankara

Kahramanmaraş merkezli meydana gelen iki büyük depremin ardından annesini ve erkek kardeşini kaybeden 35 yaşındaki Seda Kaptanoğlu, eşi ve üç çocuğu ile birlikte Ankara Çubuk Öğrenci Yurduna yerleşti. Kaptanoğlu yaşadıkları korku dolu anları anlatarak, “Depremin olduğu gece iki çocuğum karşımda yatıyordu, eşim yanındaydı, büyük kızım arkada odasındaydı. O anda elektrik yoktu ama birden etraf aydınlandı. Çocuklarımızı hemen yanımıza aldık ancak sarsıntı olunca hareket edemedik. Dördüncü katta oturuyorum, evden çıkmakta çok zorlandık, aşağı inecekken ara katta kalmaktan da korktuk. Sonrasında ne oldu hatırlamıyorum. Eşim beni hastaneye zor yetiştirmiş” dedi.

GİDECEK KAPIM KALMADI
Annesi ve kardeşinin cenazesine beşinci gün ulaştıklarını dile getiren Seda Kaptanoğlu, “İlk iki gün çok zordu. Elektrik yok, internet yok, telefonlar çekmiyor, kimseye ulaşamadık, kimseden haber alamadık. Eşim annemin öldüğünü öğrenmiş, bana söylememişti. Ben çok geç öğrendim. Annem, kardeşim öldü. Çocuklarım ve eşim var sadece. Oraya döndüğümde gidecek kapım kalmadı, kimsem kalmadı. Bizler yaşadık ama kimse yaşamasın. Bu çok kötü bir şeymiş, depremler oluyordu ancak hafifti, bu çok başkaydı?” diye konuştu.

HER İHTİYACIMIZ KARŞILANIYOR
Depremden sonra çadırda kalmaya başladıklarını, yaklaşık 10 gün kaldıktan sonra Ankara’ya geldiklerini belirten Kaptanoğlu, çocuklarının ikinci depremden çok etkilendiklerini söyleyerek, “Kar yağıyordu, yağmur yağıyordu, yalın ayak çıktık sırılsıklam olduk. İlk iki geceyi arabada geçirdik daha sonra çadırda kalmaya başladık. Burada çok iyiyiz, yardımlar için Allah herkesten razı olsun. Kıyafetlerimiz, çocuklarımın oyuncakları, her şeyi var. Hamileyim diye dolabımı dolduruyorlar. ‘Vitaminsiz kalma’ diyor görevliler” şeklinde konuştu.

CEBİMİZDEKİ PARA İŞE YARAMADI
Kaptanoğlu, evindeki tüm eşyalarını kaybettiğini ancak eşyanın hiçbir önemi olmadığını anladıklarını ifade ederek, “Eşim asgari ücretle çalışıyor, yeniden evimizi nasıl yapacağımızı bilemiyorum ama hiç gözümde değil. Bir halı yetermiş. Çok eşya almaya başlamıştık, kahveyi bile sade bir bardakta içemez olmuştuk. Şimdi gereği kaldı mı onların! Artık bir tane bardağım olsun, halım olsun yeter. O gün cebimizde az bir para vardı ama hiçbir işe yaramadı. Alacak hiçbir şey yoktu çünkü” dedi.

BEBEĞİMİN HAZIRLIĞINI MİLLETİMİZ YAPTI
Üç hafta sonra dördüncü bebeğini kucağına almaya hazırlanan Seda Kaptanoğlu, bebeği için yaptığı hazırlıkların depremle yok olduğunu söylerken hiç üzgün değildi: “Bebeğimin tüm ihtiyaçları, devlet ve millet tarafından karşılandı, hiçbir eksikliğimiz kalmadı. Çoçuklarımın oyuncaklarına, boyama kitaplarına kadar getirdiler, sıkılmasınlar diye. Ancak bu kadar olur. Devamlı yanımıza gelip ‘Doktora götürelim mi?’ diye soruyorlar. Bebeğim doğunca evime götürmek isterdim ama nasip değilmiş. Doğum yaklaştı diye evimde hazırlık yapacaktım ama hazırlığı burada yaptık. Bu bebek, bu millet sayesinde dünyaya gelecek. Bu bambaşka bir gurur, mutluluk. Tarif edilemez” diye konuştu.


Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yaklaşan Etkinlikler

Firma Ekle

Firma Ekle
Firma Ekle